Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun Tasarısı’nın 5’inci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, bir temennimi sizlerle paylaşmak istiyorum. O da yüce Mecliste öncelikle saygın ve seviyeli siyaset yapmak hepimizin görevidir diye düşünüyorum.

Yüce Meclisin saygınlığını muhafaza etmek hepimizin görevidir diye düşünüyorum.

Dolayısıyla, milletvekilleri olarak, bizden sonra gelecek genç nesillere örnek olmak hepimizin görevidir diye düşünüyorum.

Siyaseti gençlere sevdirmek ve gençliğimizin siyasetle ilgili olmasını sağlamak hepimizin görevidir diye düşünüyorum.

Dolayısıyla, Türk gençliği giderek siyasetten ilgisini kesmekte, uzaklaşmakta, bu da Meclisteki birtakım davranışlarımızın sonucunda gençlerimiz siyasete uzak kalmayı yeğlemektedir. Onun için böyle bir görevimizin olduğunu da hatırlatmak istiyorum.

Yine Tunceli bağımsız Milletvekili Sayın Kamer Genç’in, herhalde Tunceli’yle hiç ilgisi olmadığı için, Büyükşehir Belediyesinin ve AK Partili belediyelerin, değil sadece Tunceli’ye, Türkiye’nin bütün illerine yapmış olduğu yardımlardan herhalde haberi yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tunceli Belediyesine sıfır Mercedes çöp kamyonu hediye etmiştir. Bundan herhalde Sayın Genç’in haberi yok. Burada olmadığı için yine habersiz kalacak.

Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu sene, Tuncelili 2 bin aileye Tunceli’de gıda yardımı yapmıştır ve bu yardımlar da devam etmektedir. Bundan da Sayın Kamer Genç’in bilgisi yok.

Arkadaşlar, araştırın, ramazan ayında bu yardımların yapıldığını göreceksiniz. Lütfen bilgi sahibi olun.

Ve AK Partili belediyeler, sadece Türkiye’deki illere değil, Türk Cumhuriyetlerindeki vatandaşlarımıza ve Balkanlardaki tüm Türk Vatandaşlarımıza bu yardımları yıllardır yapmaktadır. Lütfen bir ilgili olun ve araştırın.

Dünyanın merkezinde yer alan, çağ açıp çağ kapatan, üzerine duygu dolu sözler yazılan İstanbul’umuz, tarihî anıtları, abideleri ve göz kamaştırıcı görünümüyle dünyanın ve ülkemizin gözünün nurudur. İstanbul, Roma, Bizans, Osmanlı gibi tarihe damgasını vurmuş üç büyük imparatorluğa ev sahipliği yapmıştır. Bu, dünyada tektir. Bu medeniyetlerin oluşturduğu sentezi bugünün insanlarına tanıtmak da bizim üzerimize düşen en önemli görevlerden birisidir.

Tasarıyla, İstanbul’u 2010 yılı Avrupa kültür başkenti olarak hazırlamak, 2010 yılında yapılacak etkinlikleri planlamak ve yönetmek, kamu idarelerinin ve kuruluşlarının yapacakları çalışmalarda koordinasyonu sağlamak amacıyla 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının kurulması hedeflenmektedir. Amaç İstanbul’a ve İstanbullulara hizmet etmektir. Üzerinde konuştuğumuz söz konusu projenin İstanbul’un kültür alanında hak ettiği değeri almasını sağlayacağı kanaatindeyim. Tarihiyle, doğasıyla, coğrafi konumuyla her zaman övündüğümüz İstanbul’u tanımayanlar ya da yanlış tanıyanları aydınlatmamız için bu proje çok önemli bir fırsattır ve bu kanunla, gerçek anlamda da Avrupa kültür başkenti olması için gerekli organizasyonun yasal düzenlemeleri yapılacaktır.

Söz konusu tasarıda düzenlenen 5’inci maddeyle bir Koordinasyon Kurulunun kurulması öngörülmüştür. Bu Kurulun kurulmasıyla 2010 yılında Avrupa kültür başkenti olarak İstanbul’da yapılacak etkinliklere ilişkin hazırlıkların izlenmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının eş güdüm içinde çalışmasını sağlayacak tedbirlerin alınması amaçlanmıştır. Böylesine kapsamlı ve organize bir etkinlikte işleyişi kontrol edip koordinasyonu sağlayacak bir Koordinasyon Kurulunun kurulmasının zorunluluğu açıktır. Madde ile Koordinasyon Kurulunun 10 üyeden oluşması öngörülmüştür. Kurula Başbakanın görevlendireceği bir bakan başkanlık edecektir. Başkanın yanında ayrıca Avrupa Birliği müzakerelerini yürüten Bakan, tanıtma fonundan sorumlu Bakan, İçişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı, İstanbul Valisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Danışma Kurulu Başkanı ve Yürütme Kurulu Başkanı da üye olarak bulunacaklardır.

Koordinasyon Kurulu, etkinliklerle ilgili hazırlıkları izlemek ya da koordinasyonu sağlamak üzere ihtiyaç duyduğunda toplanabilecektir. Fakat madde ile kurulun yılda en az bir defa toplanması öngörülmüştür.

Değerli arkadaşlar, benden önceki konuşmacı arkadaşlarımız da bu kanunla ilgili, olumlu, olumsuz yönlerini ortaya koymaya çalıştılar. Ancak, konuşmamın başında ifade ettiğim gibi, muhalefet partimizden, özellikle ana muhalefet partimizden beklentimiz, kuru kuruya bir eleştiri yerine olumlu ve yapıcı önerilerini getirselerdi daha faydalı olurlardı diye düşünüyorum.

Bu yasanın ülkemize ve özellikle İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.

1 Kasım 2007 Perşembe