Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 850 sıra sayılı Sendikalar Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısının 1 inci maddesi üzerinde Grubumuz adına söz almış bulunuyorum; sözlerime başlamadan önce Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

2821 sayılı Sendikalar Kanunu, sendikaların nakit gelirlerini kullanmalarına sadece Grev ve Lokavt Fonundan izin vermekte, diğer şekilde nakit gelirlerin kullanılmasına imkân tanımamaktadır. Hal böyle olunca, üye aidatlarından oluşan nakit gelirleri birikmekte ve önemli meblağlara ulaşmaktadır.

Görüştüğümüz tasarıyla, Sendikalar Kanunu değiştirilerek, sendika ve konfederasyonların biriken nakit gelirleriyle eğitim, sağlık, rehabilitasyon merkezleri ve spor tesisleri kurabilmeleri ve yurtiçi ve yurt dışında meydana gelebilecek tabiî afetlere yardım edebilmeleri sağlanmaktadır.

Sendikalar, nakit gelirlerinin yüzde 25’ini geçmemek üzere ve genel kurullarının onayıyla bahsi geçen tesisleri kurabilecek, bu tesislerin kurulabilmesi için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aynî ve nakdî yardımda bulunabileceklerdir; yine, yurtiçi ve yurt dışında meydana gelen tabiî afetlere doğrudan katkı sağlayabilecekleri gibi, ilgili kamu kurum ve kuruluşları eliyle de yardımda bulunabileceklerdir.

Takdir edersiniz ki, tasarı hayırlı bir işe vesile olmaktadır. Özellikle okullaşma oranlarına ciddî derecede katkı sağlayacaktır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; AK Partinin eğitime verdiği önem acil eylem planında şöyle ifade edilmektedir: “Sağlıklı bir toplum kurmanın en etkin yolunun eğitimden geçtiğinin bilincinde olarak bir yıl içinde ilk ve ortaöğretimde rehberlik etkin hale getirilerek, meslekî ve teknik eğitime ağırlık verilecek, eğitimin önündeki her türlü engel kaldırılacaktır.”

Acil eylem planında da ifade edildiği üzere, hükümetimizin eğitimle ilgili çalışmalarına biraz değinmek istiyorum.

AK Parti İktidarının hazırladığı bütçeyle, tarihimizde ilk kez eğitime ayrılan pay ilk sıraya yerleşmiştir.

2003 yılı başında 150 öğrenciye 1 bilgisayar düşerken, bugün 64 öğrenciye 1 bilgisayar düşmektedir. 9.127 okulumuza internet götürülmüştür. Bu sayı, 2005 yılı sonunda 20.000’e ulaşacaktır.

AK Parti iktidarıyla, önceki yıl olduğu gibi 2004’te de, ilköğretim ders kitapları ücretsiz dağıtılmıştır.

Okula gönderilmeyen kız çocuklarına yönelik başlatılan haydi kızlar okula kampanyası çerçevesinde 75.000 kız çocuğu okula başlatılmıştır.

Yükseköğrenim bursları 45 YTL’den 110 YTL’ye çıkarılmıştır.

Eğitime yüzde yüz destek kampanyasıyla 470 okul, 219 ek bina, 8 093 derslik eğitim-öğretime kazandırılmıştır.

Değerli milletvekilleri, AK Parti Hükümeti olarak sivil toplum örgütlerimizi önemsiyoruz. Aynı duyarlılıkla bu alanda yapmış olduğumuz çalışmalar, sendika ve konfederasyonlarımızın daha etkin ve verimli çalışmalar ortaya koymalarına da zemin hazırlayacaktır.

Sendikalar, demokratikleşmenin, sosyal hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Bu faaliyetlerin çok farklı alanlarda kurumsal bir biçimde ortaya konulması, uzun yıllardır sosyal ve kültürel hayatımızda varlıklarını sürdüren sendikalarımızın faaliyet alanlarını genişleteceği gibi, sosyal devlet anlayışına da büyük katkılar sağlayacaktır. Sosyal barışın korunmasında, toplumsal uzlaşmanın sağlanmasında ülkemizde sivil toplum örgütlerimiz içerisinde önemli bir yer tutan sendika ve konfederasyonlarımızın rolü büyüktür.

Yapılacak yasal düzenlemelerle, bu misyonun içerisinde, ekonomik alanda daha geniş bir alan oluşturacaktır. Bu alanın, okul, hastane, rehabilitasyon merkezleri, doğal afetler gibi toplumsal ihtiyaçların öncelikli olduğu alanlarda icra edilmesi sosyal devlet anlayışını pekiştireceği gibi, sivil toplum örgütlerimiz ile toplumun bütünleşmesine ciddî katkılar sağlayacaktır. Elbirliğiyle bu konuda atılması gereken adımları hep birlikte atmalı, çağdaşlaşmanın ve gelişimin temel göstergesi olan sosyal devlet anlayışının ülkemizde hak ettiği seviyelere gelmesinde gereken özveriyi ortaya koymalıyız.

Sonuçta, sahip olunan bu kaynaklar, milletimizin, halkımızın emeğinin bir ürünüdür ve yine, halkımıza, acil olan ihtiyaçlar konusunda hizmet olarak geri döndürülecektir.

Sendikalar, demokrasinin gelişiminde ve çalışma hayatımızda vazgeçilmez saygın birer unsurlardır. İşlev olarak daha kapsamlı, daha geniş bir alanda etkin rol üstlenmesi, sosyal hukuk devleti anlayışının toplumumuzda daha doğru, daha iyi anlaşılmasını da sağlayacaktır. Sivil toplum örgütlerimizin sosyal ve ekonomik alanlarda uzun yıllara dayanan tecrübe ve birikimlerini, içinde yaşadığımız toplumun huzur ve refahı için daha aktif bir şekilde kullanma imkânına sahip olması, toplumsal dönüşüm açısından oldukça önemlidir. Bu, ortak hedeflerin hayata geçirilmesinde, millet olarak sosyal dayanışmanın kültürel birlikteliğinin ilk ve en önemli adımları olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; refah ve mutluluk içerisinde yaşayan demokratik ve özgür bir toplum kurmanın ilk şartı, kuralların belirlenmesidir. Kuralsız bir yapı toplum düzenini ve devlet otoritesini barındıramayacağı gibi, eğitimsiz bir toplum da kuralların gerekliliğini anlayamaz ve hayatında uygulamaya geçiremez. Çağdaş ve sağlıklı bir toplum oluşturmanın temelinde, eğitimli ve donanımlı bireyler yetiştirmek yatmaktadır. Aksi takdirde, eğitimsiz bireylerin olduğu toplumlarda kuralsızlık hâkim olur ve kuralsızlığın olduğu yerde karmaşa olur, kuralsızlığın olduğu yerde tahakküm olur, kuralsızlığın olduğu yerde vurgun olur, soygun olur. Yaşadığımız ekonomik krizlerin, toplumsal çatışmaların temelinde yatan ana sebep budur.

AK Parti, iktidarda olduğu iki buçuk yıllık süre içerisinde, bu toplumu özgür ve mutlu bir toplum haline getirecek hukukî düzenlemeleri yapmaya çalışmaktadır. Örneğin, Anayasa değişiklikleri, reform niteliğinde yasa değişiklikleri yapıyoruz. 19’uncu Dönemde 194, 20 nci Dönemde 226, 21 inci Dönemde 388 yasa çıkarılırken, 22’nci Dönemde, şu ana kadar, 528 yasa çıkarılmıştır. Bu yasalarla, ülkemizi çağdaş bir ülke haline getirmeye çalışıyoruz. Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde ve milletimizin hak ettiği temel hak ve özgürlükler ile demokrasi kriterlerini, sizlerin de desteğiyle, sosyal hayatımıza kazandırdık ve kazandırmaya devam ediyoruz.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bir hayale ulaşmak kolay olmuyor; on yıllarca önce yapılması gerekenleri ancak bugün yapabiliyoruz. Yaptığımız her reform, bu topluma büyüme olarak, eksi enflasyon olarak, artan millî gelir olarak geri dönüyor; yaptığımız her reform, bu topluma katılımcı demokrasi olarak dönüyor; yaptığımız her reform, bu topluma çağdaş yönetim olarak geri dönüyor. Bugün görüştüğümüz tasarı da daha önce yapılması gerekenlerdendir.

Sendikaların birikmiş nakitlerinin kullanılabilmesinin önünün açılması gerekiyordu. Önceki dönemde de gündeme gelmiş; ama, yasa çıkarılamamıştır. Dönemin partileri kısır çekişmelerinden kurtulup 4 maddelik bu tasarıyı geçirememişlerdir. Değişiklik yine bizlere nasip oluyor. Bu 4 maddelik tasarıyla, ülkemiz, yeni okullar, yeni hastaneler, yeni spor tesisleri kazanacaktır.

Bu tasarının görüşmeleri sırasında söylenmeden geçilemeyecek bir söz daha vardır. İlgili bakanlığa devredilmek üzere eğitim, sağlık ve spor tesisleri kurulması, yurt dışındaki afet bölgelerine yardım edilmesi amacıyla, 2821 sayılı Kanunun değiştirilmesi, sendikalarımızın kendi teklifleridir ve dolayısıyla, takdire şayandır. Bu vesileyle, sendikalarımızı da duyarlılıklarından dolayı kutluyorum.

Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşan Sayın Çetin’in sözlerinin bir bölümünde söylemiş olduğu ifadelere katılmak mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, bugüne kadar, vehme dayalı düşüncelerden çok çekmiştir ve ülkemiz, maalesef, bundan önceki dönemlerde kamplara bölünmüştür.

Bizim, Türkiye’yi bugüne getirmiş olduğumuz noktadaki gayretlerimizle, bu vehme dayalı düşüncelerden kendimizi kurtarmak ve birlik, beraberlik duygusu içerisinde, bu ülkeyi daha güzel günlere taşıyacak kanunları hep birlikte çıkarmak ve eğitime katkıda bulunan, bu ülkeye hizmet eden her kurum, kuruluş ve bireye teşekkür etmek borcumuzdur diye düşünüyorum.

Sözlerimi burada sona erdirirken, tasarının hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

12 Nisan 2005 Salı