AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, sosyal medya üzerinden paylaşılan ve FETÖ’nün darbe girişiminin ardından yaşanması muhtemel provokasyonlara ilişkin uyarıların yapıldığı ses kaydıyla ilgili, “O ses kaydı, bizimle alakası olmayan bir sivil toplum örgütü tarafından seslendirilmiş ve kendi teşkilatlarına gönderilmiş.” dedi.

Ataş, Whatsapp üzerinden paylaşılan ses kaydının, “Bütün il ve ilçe teşkilat başkanlarına talimatımdır.” şeklinde başladığı için “bir siyasi partinin başkanından bu talimatlar gidiyormuş” gibi bir algı oluşturduğuna işaret etti.

Kısa sürede sosyal medya üzerinden yayılan ses kaydının, ister istemez AK Parti teşkilat mensuplarının birçoğuna da gönderildiğini dile getirerek, “Biz de teşkilatlarımızı olaylar bundan sonra farklı mecralara çekilmesin diye mesajlarla, telefonlarla uyarıyoruz.” ifadesini kullandı.

Ataş, birilerinin, Türkiye’nin bazı hassasiyetlerini kaşımaya yeltenebileceği uyarısında bulundu.

“Provokatörlere fırsat vermemeleri lazım”

“Kurt puslu havayı sever.” atasözünü anımsatan Ataş, şöyle konuştu: “Biz de sürekli arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Tabii milletimizin burada feraseti önemli. Bu tür provokasyonlara gelmeyecek bir duruş ortaya koymaları lazım. Provokatörlere fırsat vermemeleri lazım. Çünkü kitlesel bir hareket yapılıyor. İnsanlar kendiliğinden toplanıyor meydanlara. Bu meydanlarda AK Partilisi var, Cumhuriyet Halk Partilisi var, Milliyetçi Hareket Partilisi var, Saadet Partilisi var, diğer siyasi partilerin temsilcileri var. Vatan, millet ve ülkenin geleceği olunca bütün insanlar ortak bir duruş gösteriyor. Duyarlılık gösteriyor, siyasi bir partinin organizasyonu gibi bakmıyor.”

Milletin duruşunun Türkiye’nin geleceği için çok önemli olduğunu vurgulayan Ataş, “Dolayısıyla parti teşkilatlarımızı da biz hep uyarıyoruz. Bu toplantı, AK Parti’nin mitingleri gibi olmamalı, AK Parti müziklerini çalmayın, AK Parti bayraklarını dolandırmayın. Çünkü orada her kesimden insanlar var. Ortak hedefimiz, millettir, ülkedir, vatandır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ülkemizin ölüm kalım meselesi”

İnsanların akşam mesaisine gider gibi meydanlara gittiğine dikkati çeken Ataş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz teşkilatlarımıza hep şunu söylüyoruz, meydanları dolduran insanlar Türkiye’de haince, sinsice bu ülkeye karşı yapılmış girişime karşı bir duruş sergiliyor. Bütün muhalefet partilerinin il başkanlarını da o meydanlara da çağırmamız lazım, onlar da çıksınlar orada konuşsunlar. Bu sadece AK Parti’nin meselesi değil ki tüm Türkiye’deki herkesin meselesidir. Millet olarak bunun karşısında hep birlikte durmamız lazım. Çünkü topyekün bir mücadele veriyoruz. Bu mesele ülkemizin ölüm kalım meselesidir.”

Türkiye’nin geleceğiyle ilgili endişe duyan kim varsa meydanlara çıktığına dikkati çeken Ataş, “Muhalefet parti liderleri de meydanlarda düşüncelerini ifade etsin istiyoruz.” dedi.

“Alçaklıktır, şerefsizliktir, namussuzluktur”

Ataş, darbe girişiminde bulunanlara yönelik, “Ben bunların kanından şüpheleniyorum. Bunları tarif etme konusunda kelime bulamıyorum. Hayvan desem hayvanlara yazık, adi desem adilere yazık, şerefsiz desem şerefsizlere yazık. Bu milletin ödediği paralarla alınan uçaklarla, helikopterlerle geliyorsun, bu milletin tecelligahı olan Meclis’i bombalıyorsun. Yazıklar olsun. Bu alçaklıktır, bu şerefsizliktir, bu namussuzluktur.” ifadelerini kullandı.

Darbecilere yönelik idam cezası talebini değerlendiren Ataş, kararı Meclis’in vereceğine işaret etti.

Milli iradenin tecelligahının Meclis olduğunu belirten Ataş, “Madem ki burası Meclis’tir, milletin meclisidir, içindeki milletin temsilcileri de idam cezası talebini değerlendirmelidir. Bu caniler için değerlendirilmelidir. Çünkü bu milletin yüreğini başka bir şey soğutmaz. Ancak bunun kararını verecek olan Meclis’tir.” açıklamasında bulundu.

Türk milletinin, duruşuyla bu sıkıntılı sürecin de üstesinden geleceğine dikkati çeken Ataş, meydanlardaki vatandaşlara, olası provokasyonlara karşı dikkatli olmaları uyarısında da bulundu.